1919…
Türk milletinin karakterinde barındırmış olduğu özgürlük ve bağımsızlık duygusunun harekete geçtiği ve dirilişin gerçekleştiği yıl.
Şimdi 2019’dayız. Tam yüz yıl önce Mustafa Kemal Paşanın liderliğinde Milli Mücadele Hareketi başlatılmış ve o büyük diriliş vücuda getirilmiştir. Adeta Ergenekon’dan yeniden çıkılmıştır.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında Anadolu toprakları müstevliler tarafından işgal edilmeye başlayınca Türk Milleti istilacılara boyun eğmemiş ve kurtuluşa kadar mücadele yöntemini seçmiştir. Bu topyekûn mücadelede “Milli İrade”ve “Kuva-yı Milliye” kavramları ana taşıyıcı konumundadır. Bu esaslar çerçevesinde şekillenen “Milli Hareket” toplumsal tabanını bulduktan sonra, önce “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” esasına göre işleyerek Büyük Millet Meclisi’ni kurmuş, ardından 1071’den beri kanla, gözyaşıyla ve alın teriyle yoğurup vatan haline getirmiş olduğumuz toprakları işgalden kurtarmak için milli ordusunu inşa etmiştir.
Bu ordu, sadece Anadolu topraklarını işgal eden İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan askerlerini değil, onlarla işbirliği içerisinde olan Ermeni ve Pontus/Rum çetelerini de etkisizleştirmek gibi büyük bir yükün altına girmişti.
Eğer bu yük kaldırılamamış olsaydı bugün üzerinde yaşadığımız topraklarda ay yıldızlı al bayrak dalgalanmayacak, ezanlar okunamayacaktı. Sadece Türkiye’de değil, tüm İslam beldelerinde de durum aynı olacaktı. Onun için bu ordu Yahya Kemal’in ifadesiyle “İslam’ın son ordusudur”.
Ezanları yükseltmek için uğrunda ölümü göze aldığı, yaratıcısından başka kimseden yardım dilemeyen bu milli ordu 26 Ağustos 1922’de başlattığı “Büyük Taarruzu” başarıyla neticelendirmiş ve canını yurdu için seve seve feda eden kahramanları sayesinde istiklâlini yeniden temin etmiştir. Kutlu Cumhuriyete giden yol da böyle açılmıştır.
Bu milli ordunun kuruluşu sırasında şahsi menfaatlerini istilacıların menfaatleriyle birleştiren, gaflet, dalâlet ve hıyanet içerisinde bulunan insanların sayısı da az değildi. Asker kaçakları ve firarileri de bu kapsamın dışında tutamayız.
Vatan için yapılan büyük çağrıya icabet eden Mehmetçiklerimizin bir kısmı en büyük mertebeye erişmiş ve şehit olmuştur. Sağ kalanlar ise hayatın içinde elde edilebilecek en büyük unvanı, yani gaziliği iman dolu göğüslerini kabartarak taşımışlar ve nesillerine büyük miras olarak bırakmışlardır.
Gazilerimizin İstiklal Harbi’nde ve beka meselelerinde elini taşın altına sokmayanlara şöyle bir hitabı vardır:
“Âşık olup aramıza giremezsin geri çekil,
Bayrağımdan ay yıldızı silemezsin, geri çekil.
Bildik kötü niyetini, etme düşmanın methini,
Sen bu yurdun kıymetini bilemezsin, geri çekil”.
Bu vatanın ve ay yıldızın kıymetini bilen kahramanların arasında Çaykaralılar da vardır. İstiklâl Harbi’nin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, Trabzon’u ilk defa ziyarete geldiği 15 Eylül 1924’te, onuruna verilen yemekte vatanı uğruna tereddüt etmeden elini taşın altına koyan Trabzonlular için şu övgü dolu sözleri söylemiştir:
“Arkadaşlar!
Beş sene evvel ilk defa Samsun’a ayak bastığım zaman bana kalp kuvveti veren vatandaşlarımın ilk safında kahraman Trabzonluların bulunduğunu asla unutmayacağım. Sakarya Büyük Kanlı Savaşına Üçüncü Fırka ile yetişen Trabzon evlatlarının muharebe meydanında gösterdikleri fedakârlıkların kıymetli hatırası daima dimağımda nakşolmuş kalacaktır.
Bu vatansever halka, o kahraman evlatlara malik olan bu kıymetli memleketimizi bir Ermenistan mahreci(çıkış yeri) veya hayal edilen bir Pontus Krallığı yapmak talep ve tehditleri ne kötü idi. Şüphesiz o kâbuslar ebediyen hayal olmuştur”.
Bu övgüyü hak edenler arasında çokça Çaykaralı hemşerimiz vardır. İstiklal Harbi’nde şehit düşen Çaykaralıların isimlerini eksiksiz tespit etmek uzun ve titiz bir çalışmayı gerektirmektedir. Ancak gurur kaynağımız, İstiklal Harbi madalyasıyla taltif edilmiş olan gazilerimizin isim listesi elimizdedir. (Bkz: Ek Liste)
Şimdi bize düşen görev Milli Mücadele’nin 100. yılında bu kahramanlarımızı unutmadığımızı göstermek, unutulmamaları gerektiğini de yeni nesillere öğretmek için onların aziz hatırasına yakışır nitelikte bir abideyi dikmektir. Kentsel dönüşüme giren Çaykara’nın en güzel mekânına böyle bir abideyi dikmeye ve kahraman gazilerimizin isimlerini altın yaldızlı harflerle yazmaya var mısınız?
Çaykara’dan başlayacak bu hamle zincirleme etki yaratsın. Önce Trabzon’un bütün ilçelerine, oradan da tüm Türkiye’ye!
Ne dersiniz?…
Prof. Dr. Hikmet ÖKSÜZ
Karadeniz Teknik Üniversitesi
Ek Liste:
ÇAYKARA VE DERNEKPAZARI’NDA İSTİKLÂL MADALYALI GAZİLERİMİZ |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
| | | | |
Kaynak: Geçmişten Geleceğe Çaykara ve Dernekpazarı, (Hazırlayanlar: H. H. Durgun, İ. Sarı, O. Durgun), Çaykara ve Dernekpazarı Kültür Yardımlaşma Cemiyeti Yayını, İstanbul, 2005, s. 105-106.
49. Sıradaki Osman ALTUNCU nun köyü yanlış yazılmış doğrusu Akköse köyü olacak
Diğer yazılarınız gibi son derece güzel bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık hocam. Ceddimizi hayırla yad ediyor, bizlere bıraktıkları bu kutlu mirası tahrip etmeden bizden sonraki nesillere devredebilmeyi umuyor, bunu için mücadele ediyoruz.
Bizlere bu cennet vatanı emanet ederek ebedi aleme irtihal edenlere, hasseten hemşehrisi olmakta övündüğümüz Çaykara’ lı şehit ve gazilerimizin şahsında tüm şehit ve gazilerimizi rahmet minnet ve şükranla anıyoruz.
Ruhları şad mekanları cennet olsun
Bu çalışmayı yapan değerli hocamıza teşekkur ediyorum ancak eksikler var benim tanıdığım Ataköyden akrabam Mustafa Kama Çanakkale gazısi bunun gibi bazı isimlerin noksan olabileceğini düşünüyorum selam ve esenlikler diliyorum.
Sayın Hocam, 74. sırada Derindere köyünden Arif ÖZKUL, baba adı Halim diye yazılan isim yanlış yazılmış. Çünkü Derindere köyünden tek isim benim dedem Akif ÖZGÜL’dür. Babasının adı da Harun’dur. Dayısı da Hakkı Bey’dir. Hakkı Bey de Hava Şehidimiz Cengiz TOPEL’in babasıdır.
Saygıdeğer Hocam biraz ara verince yazılarınızı özler olduk. Yine bir emek ürünü yazı ile Rahmetli Dedem dahil tüm Çaykara lı Gazileri yad etme fırsatı elde etmiş olduk sayenizde.Binlerce teşekkür. Kaleminize emeğinize sağlık.Allah Razi Olsun
Yine Yeşilalan’dan Mustafa YILDIZ(Brik-Mustafa Çavuş), İstiklal harbi gazisi olduğunu bilirdik.
Sayın Hocam, Baltacılı köyünden Dedem Mehmet LORT’un (Mehmet Çavuş) 8 yılı aşkın bir zaman askerlik yaptığını ve madalya sahibi olduğunu biliyorum. Ayrıca Mehmet SİNAN da İstiklal harbi gazisi olduğunu biliyorum. Bu kayıtlar Çaykara ile ilgili yazılan bir kitapta da vardır.