ÇaykaraDernekpazarıÇaykara KöyleriÇaykara Köyleri HaritasıÇaykara NeredeUzungölÇaykara nedirWhatsApp Link Oluşturma
DOLAR
38,0300
EURO
43,2725
ALTIN
3.958,74
BIST
9.380,95
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
reklam

Yeşil Mercedes!

21 Aralık 1972'de Çaykara'nın Şahinkaya Köyünde doğdu. İlkokulu Şahinkaya II İlkokulunda 1983 yılında, Ortaokulu Çaykara İnönü Lisesi Orta kısmında 1986 yılında, Liseyi Çaykara İnönü Lisesinde 1990 yılında tamamladı. 2000 yılında 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Muhtelif kamu görevlerinde bulundu, bulunmaktadır... Yöresi ile ilgili basılı kitap ve değişik yayınlara imza atmıştır. Amatör olarak fotoğrafla uğraşmaktadır. Evli iki çocuk babası olan Sami Ayan yöresi ile ilgili araştırma ve derlemelerini de sürdürmektedir.
11.04.2025 10:10
A+
A-

Çocukluğumun yaz ayları Çaykara Vartan Yarasında geçerdi. Seksenli yıllara denk gelen o dönem, insanların ekonomik durumları günümüze nispeten çok iyi değildi. Üç aşağı beş yukarı birbirine denk durumdaydı herkes. İnsanlar daha çok kolektif bir hayat sürdürüyor, emek yoğun bir yaşam mücadelesi veriyordu. İşte o yıllarda tanımıştım Kemal amcayı. Hacı Behzat Ailesi olarak bilinirlerdi. Babaları eski dönemlerde imamlık yapmak üzere Ankara’ya göçmüş, kendileri yörede geçen gençlik dönemlerinden sonra Ankara’da yaşamış, yetişmiş; ticaret ve siyaset hayatının içinde bulunmuş ama doğup büyüdükleri memleketleri ile bağlarını da koparmamışlardı. Yayla ahalisinden daha ileri imkanlara sahip bir aileydiler.

Yöredeki adıyla Kemal amca resmi adıyla Doğan Şentürk yaz aylarında yeşil Mercedes’i ile yaylaya gelir, yaylada henüz elektriğin olmadığı o yıllarda akülü televizyonunu kurar, çatıya klasik çatallı anteni takar ve sezonu başlatırdı. Böylece başlayan yaylacılık mevsiminde yazın sonuna kadar babası Dursun Dede ve annesi Ayşe ninenin hizmetinde bulunurdu. Sadece o yaylaya geldiğinde yaylada sürekli bir araba bulunurdu. Yoksa öyle yaylalarda araba filan bulunmazdı. Bu durum o dönemler için harikulade bir şeydi. Sultanmurat yolunun altında olan yaylamıza onun arabası dışında günlerce araba giriş çıkışı olmazdı. Ana yoldan ise onlarca köy ve yayla bağlantısına rağmen toplam beş-on araba geçer veya geçmezdi. Öyle ki bizim yaylanın 1 km yukarısındaki yoldan bir araba geçtikten dakikalar sonra egzoz korkusu yaylaya iner ve etrafa yayılırdı. Sıra dışı bir şeydi yani.

Kemal amca geldiğinde arabasını evlerinin arkasına veya dufasına(üst kısmına) çeker yaylamız adına diğer yaylalara karşı prestijli bir durum oluşurdu. Her sabah saat 09:00 gibi babası Hacı Dursun dede ve onun can dostu amcam Ahmet Cemal Ayan’ı arabasına alır Sultanmurat yaylasına götürürdü. Onlar da bayrama gider gibi her sabah takım elbiselerini giyer, kravatlarını takar, foter ve şemsiyeleri ile kreasyonu tamamlarlar otomobilin koltuklarına kurulurlardı. Dursun dede ön tarafa amcam arka tarafa… Kemal amca onları ekseri Sultanmurat’ta Bayat’ın kahvesine veya Lurç Ömer amcanın kahvesine bırakır kendisi bazen yaylaya geri gelip ikindide tekrar gidip alırdı. Veya o da Sultanmurat’ta takılır ikindide birlikte dönerlerdi.

Kemal amca etrafına karşı son derece nazik, güler yüzlü, düzgün ifadeli, şık giyimli bir Ankara beyefendisiydi. O zamana kardar şehir görmemiş bizler ilk defa bir şehirliyi ve şehirli reflekslerini onda tecrübe etmiştik. Merhum babamdan bir iki yaş büyüktü ve çocukluk arkadaşıydılar. Kemal amca ve Hacı Behzat Ailesi Ankara görmüş, o dönemde yaylamızda olan bizlerden görgü ve hayat tecrübesi olarak açık ara ilerideydiler. Doğrusu bugün düşündüğümde çok şeyi ilk defa o ailede gördüğümü, çok şeyi o aileden yaşam içinde öğrendiğimi fark ediyorum.

Hacı Behzat Ailesi kalabalık bir aileydi. Çok çocuk, çok torun, çok kuzen… Bizim yaş civarı torunlar yaz başı yaylaya geldiklerinde Ankara ağzı ile konuşur, yaz sonu Ankara’ya dönerken Çaykara şivesiyle dönerlerdi. Kemal amca kardeşleri arasında anne babasına en çok zaman ayıran gibiydi sanki. Belki özel işi olduğundan buna zamanı vardı orasını iyi bilemiyorum. Ama anne babaya hürmetin zirvesini onda görürdüm. Neredeyse onları başının üzerinde taşıyacak gibiydi. Babası Dursun dedenin sözüne söz kattığına da şahit olmadık. Kemal amca mütemadiyen her yaz gelir bir iki ay kalır sonra kardeşlerinden biriyle değişirdi. Bu durum bütün seksenli yılları kapsamıştı. Biz o aileden biri gibi Kemal amcanın yaylaya geliş gidişini takip eder o aile ile aynı heyecanı yaşardık. Hatta o yıllardan kalma yayla çocuk ve gençleri ile bir fotoğrafımızı da yazıya ekliyorum. (Kalabalık fotoğrafta en sağdan ikinci lacivert üstlü çocuk benim) Kemal amca zaman zaman Sultanmurat yolunda bizi de arabasına alırdı. İlk defa Mercedes aracına onun sayesinde binmiş olduk. Bize ve tüm çocuklara çok güzel davranırdı. Babası Dursun dede cami etrafında çocukları disipline eder, kendisi ise tatlı dil ve güler yüzü ile ortamı yumuşatırdı. Sonra önce annesi Ayşe nine sonra yengesi Hanife teyze, ağabeyi Bahattin amca ve sonra Dursun dede arka arkaya vefat ettiler. Kemal amca bize komşu oldukları baba evinden Kıran’a yaptığı yayla manzaralı evine taşındı. Yazları eşi Ayşe teyze ile gelip gitmeye devam ettiler yaylaya. Ben hep çocukluğumdan kalma hayranlık ve hürmetimi devam ettirmeye çalıştım.

Dolu ve gün görmüş bir adamdı. Bugün vefat haberini aldık. Ankara’da toprağa verdik. Çocukluğumdan kalın bir sayfa koptu. Biz ondan razı idik sen de razı ol Allahım! Nur içinde yat Kemal amca…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar
× YASAL UYARI ! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.